Pencere…Köprü…Ve ötesi…

Bıraktı kendisini çağıldayan sulara…
Irmaklar, dalgalarla karıştı okyanusa..

Şimdi…
Suların derinindeydi…
Sessiz…
"Bir durak daha" dedi…
Uzay yolculuğunda…
Şekilleri belirsiz…

Su altında görkemli bir dünya kurulmuştu… Açılıp kapanan dev midyelerden deniz kızları-Deniz adamları-Deniz yaşlıları görünüyordu… Kıvrılan kuyruklarla havalandıkça kumlar. Mavilikler griye-loşa bulanıyordu…
Birşey eksikti burda…
Anlamaya çalıştı…
Bir deniz yaşlısına ürkekçe yaklaştı… Tanıştı…
En yaşlısıydı dede sualtı dünyasının…
Anlattı sebebini bozbulanık suların…

"Su altında
Kendilerini göremeden yaşadıklarımdan insanlar…
Hep başkalarına…
Hep başkalarına…
Atılırmış kusurlar…
Hiç kimsenin görmemiş kendini kendi gözü…
Bu nedenle su altında
Bilinmezmiş hoşgörü…"

Yosunların arasından bir kayaya tırmandı…
Ve cebinden sihirli aynasını çıkardı…
Ve kendilerini görsünler diye…
Herkesi teker teker karşısına çağırdı…

Sonra deniz aydınlandı… Aydınlandı…
Sanki bir sürü yıldız doluşmuştu sulara…
"Ne oluyor?" diye kendi de baktı aynaya…

Sonraki

İlhan İrem Official Web