Zaman
Zaman görece bir kavramdır…
Birisi Airbus'la otuz beş dakikada iniyorsa Esenboğa'ya, bir başkası otobüsle altı küsur saat, trenle on-on bir saatte varıyorsa, Ankara yolculuğunun süresi hakkında kesin bir şey söylenemez… Zamandan söz edince, koşullardan, mesafe ve hızdan da söz etmek zorundayız…
Bu anlamda zaman var mı?..
Bir yerden bir yere ışık hızında gitmek bile an içinde iki noktadır…
Oysa ışık hızından da ötelerde "düşünce hızı" bize zamanın yokluğunu anlatıyor…
Eğer insan dilediği yere düşünce hızında ulaşabiliyorsa, kavradığımız düşünceler yanında ilkel kalan fizik bedenini düşlediği yerlere taşımaya zorlanmaz…
Başarı da görece bir kavramdır….
Koşullarla, hız ve mesafe olguları ile birlikte değerlendirilmesi gerekir…
Her koşulun başarı yargısı farklıdır…
Bazı koşullarda kısa mesafeli soluklar uzun yollar gibi görünebilir…
İlkelliği tam olarak şavullayamamış toplumlarda bireyler görüşlerini uzak gelecekten yakına, yaşadıkları an'a çevirmişlerdir…
Üstelik o an'ın bütün zamanları kapsayan güzellik olduğunu kavramaktan da uzaktırlar…
Oysa koşulların koşullandırdığı başarıları aşıp tüm zamanlara yayılan yapıtlar vardır… Düşünce hızının bütün boşlukları kaplayan evrensel yelpazesini açabilen sanatçılar eserlerini kavranmamış anlara değil bütün zamanlara yayarlar…
Toplumlar genellikle o sanatçıları üzerlerinde belirsiz, ıslak bir tülbent gibi hissederler…
Kimisi o tülbentten damlayan terlerin değerini bilir…
Kimileri de rahatsızlık duyar bu ıslaklıktan…
Oysa imza atılmıştır…
Müzikte, şiirde, heykelde, resimde ya da yazında, gerçek sanatçı kaçınılmaz bir şekilde yayılmıştır zamansızlık zamanlarına…
Düşüncelerini geniş ve gelecek zamandan gündeliğe indirmiş toplumlarda gerçek sanatçılar pusulalarını gündelik yöne döndürmeden kenarlarda köşelerde inançla sürdürürler üretimlerini…
Ve bazı sanatçıların merkezde ya da kenarda olmaları, o toplumun evrensel çağdaşlığa ulaşıp ulaşamadığını belgeler…
Sanatçı bütün bu koşulların ve koşullanmaların ötesindedir…
O, düşüncesinin hızında yakaladığı zamansızlık içinde yalnızca üretir…
Birbiriyle hiçbir zaman bağdaşmayan, bağdaşmayacak olan iki kelime moda ve sanattır… Moda olan hiçbir şey sanat değildir… Ya da en azından, zamansızlığa varan geniş zamanlar içinde, sanatsa değerini bulur…
Çünkü moda, o günün erişmişlik koşullarıdır…
Sanatsa, gelişmiş toplumlarda hemen, gelişecek toplumlarda sonra..
Daha sonra…