Silifut – Tilisyum
Solungaçlarıyla bulandırıp kumları
kanatlandı.
Sularda ayakları kırılıyordu reisin.
Göz etti aynı yöne yüzenlere
halka oldular.
Son dalga yankılandı ağır ağır
Geçici sağırlık, sessizliğin çınlamalarından
Güneşe dolaşmış saçlarıyla, dingin
dönüyor, titreşiyorlardı.
Hava kabarcıkları…
Suların altında şarkılar
Gece deryalarına açıldı avcılar.
Reisin bacakları uzuyor, kısalıyor, kopuyor.
İncir yapraklarının ötesine,
geriye gidiyoruz.
Yıldızlaşan soytarılığımızdan çekiliyoruz soyunarak.
Palamarlarını koparan çırılçıplak birileri buluyor
kadranların dışına dökülen cevheri.
Ötekiler renkli bir sevda yakalayıp yemek için bekleşiyorlar.
Derin mor dumanları gizli geçitlerin
Eksi ikibin derecede dondurulmuş
Silifut – Tilisyumdan tabutlar.
Öptüm seni.
Bedenlenirken gülüyorlardı.
Sisli sabahlarda çiçek tozları
Savrulan kumlardan korumak için yeşilliği
sana eğildim tekrar
yerinde yoktun.