Sihirli Küre
Çıt yok !
Çok uzaklardan bir kamyon sesi… Köpek ulumaları…
Gece çiçekleri iç çekti usulca…
Karanlığa karıştı rüzgar uğultularla.
Erik baharları döküldü çimenlere…
Eni konu islendi bulutlar…
Bir kapı kapandı…
Telaşsız adımlar…
Kopuk bir film yansıdı ötelere…
Kolları, bacakları ve başları yoktu.
Yuvarlanarak geldiler zarif kıvrılışlarla !
Kararmış, yosun tutmuş ağaç gövdeleri…
Üstelik cansız !
Ruhsuz.
Bildiğimiz odun yani.
Bütün ülke doğrama atölyesi…
Geppetto Ustalar didindi durdu kaç asır !
Eğreti kollar/eller tutuşturduk sarılsınlar diye.
Ayaklar…
Ki yürüsünler !
Kalıplar döktük beyhude…
Yüz verdik/yüzsüzlere !
Başları olsun… Düşünsünler.
Fırdöndü gözler… Islak dudaklar…
Görsünler…
Konuşsunlar…
Kainatların en büyük hazinesi özgürlüğü yaşasınlar doya doya !
"Ruhlarınızı da verin !"
"Buyrun. Alın"
Olmadı !
Ağaç bile değildiler…
Yağmurlu bir bahar gecesinde
İçine kapanık bir kara delikten
Nasıl olduysa bahçemize düşmüş
Bir sürü odun !
Eğlenceliydi önceleri
Yalan söylediler, burunları uzadı…
Güldük !
Sonra çatladı kabuklar…
Şekillenmeye başladı elleri, ayakları…
Dilleri çözüldü…
Teşekkürsüz… Kaba… Nobran…
Uzaklara ait bilmediğimiz bir lisan.
Yanık santigrat derecelerinde…
Atmosferde yitirdikleri kollarını, bacaklarını…
Düşüncelerini anlattılar…
Üzüldük.
Uzaysı kısa düşüş yolculuklarına ulviyetler vehmettiler !
Başka türlü bakıyorlardı…
Göremedik !
Ruhları yok !
Bir türlü gerçekleşmiyor reaksiyon…
Buluşamıyoruz bu yüzden.
Zarif dalışlar dönüşmüyor beyaz ışığa !
Öte yanına mayınlar döşenmiş sınırın.
Tanrısal sınırsızlığı tatsınlar istemiştik.
Dikenli telleriyle yırtılıyoruz !
Bütün kristaller kırıldı züccaciye dükkanında…
B İ R T A N E S İ N İ U N U T T U L A R…
Masum görünüşlü bir bela olarak, tohumlanıyor koridorlarda.
Bütün baharlar yolundu, çimenler ezildi !
Kimbilir nerde mavi peri…
Ruhlar kirlendi…
Terketti sonsuzluğu
Ahh ! Geppetto usta !
İyi yürekli saf ihtiyar
Hala bekliyor…
Ki, kendi gibi sevgi dolu bir insan olsun !
Çok seviyor Pinokyo'sunu…
Omuz uzaylarında uçuşan cırcır böceğiyle,
insandan daha insan yürek parçası.
Böyle bir hikayede adı geçmemeliydi hiç.
Anlatılanlar atası bile değil onun…
Bunlar Pinokyo değil ki !
Yosun tutmuş, ölü, yanık, ruhsuz…
Kamyonlar dolusu odun.
Hain gece farlarının yönergesinde izlenen…
Çatırtılı, beyhude bir yolculuk bu !
Tomrukları tutan kemerler kopacak…
Beklentiler geceye dağılacak.
İkinci hecelere vurgu yapan bihaber bıçkın
Donuk kare düşüş fotografı
Davudi seslerin bihaber haykırışlarında
Tarihin tüplerine sıkılacaklar.
Figüranlar cansız koşturacak…
………
Sonra…
Bir geminin gölgesi iniyor yeryüzüne.
Sahnede birileri var !
Ve devasa bir ziyafet masası.
Anlamsızlıkların birden buharlaştığı…
Tuhaf bir gelecek görünüyor sihirli kürede !
Işık ve sevgiyle…
İlhan İREM
28.06.2004