Sanalizasyon Fareleri, Yarasalar ve Diğerleri
Son model bir bilgisayar faresi sol elimizin altındaki esaretiyle dünya ile oynatıyorken bizi…
Kan ve sevgi dolaşan gerçek vücutlardan soyutlanmış sanal orgazmların kahkahalı gelgitlerinde keyifle sürerken gece oyunları…
O hiç koklamadığım, teninin sıcaklığını bilmediğim, süt memelerinde samanyolunun aklığını karalığını hiç duyumsamadığım…
Ve benim gerçek kıvrımlarımdan zerre kadar habersiz…
Umarsızca tuşlara dokunan şımarık bir yeni dünya afetiyle sanal duhul atraksiyonları…
Hedefini aşıp kayalara saplanan iki büklüm kırık sorular…
Vurulmayan hedeflere sahip olma avuntularıyla yetinme tekrarları…
Gerçek canların, gerçek hayatın ağır bedelleri… Sevince seven… Gülünce gülen… Gidince giden…
Vicdan törpüsü pis meleklerin ışık hikâyeleri bin yıl akşamlarında sürüyor hâlâ…
Siber uzaylarda düşlerimizle gülümseyen yeni bir çağ kurmuştuk oysa!
Bombalar düşüyordu, düşmüyordu… Bebekler ölüyordu, ölmüyordu… Yalnızca havai fişekler gördük Bağdat semalarında. ölüydü ekranlar…
Böyle salak vicdani sorumluluklarımız yoktu hiç… Semavi öğretileri disketlere yükleyip araştırmalar yaptık yeni çağın getirdikleri üzerine… \"Çevre önemli\",
Bir de \"Sevgisizlik çok büyük tehlike\" diyorlar! Bunları sevmedim, başka sayfaya gir… Kilitlendik! Yarasalar, her gece ekran başında kokusuz iletişim saralarına tutulmuşluğumuza kanat çırpıyorlar. En keyifli haberleşmeler. boynumuzda onmaz bir çift diş izi!..
Hâlâ o eski yürek kıpırtıları varmış… Böyle menşei bozuk çete döküntüleri, dünyayı kendi karanlıklarınca kuran yobazlar gibi değil… Hatta aydın görünen, yalancıktan sevgi insanlarına, derinliksiz ve popüler satıh gizemleri sunmak hiç değil… Aslan gibi canların yaşadığı başka bir kâinat var…
Biliyoruz ama… Sanalizasyon fareleri bizi alkışlıyor…
Ve bu bize yetiyor.
Hayatı, doğayı, aşkı koklayamamanın komplekslerine açılan sahte pencerelerden küçük ve yumuşak beyinli ekran karakterleri bakışıyor.
Saatinize bakın!
Şu anda, iletişim çağının farelerine zincirlenmiş kaç milyar insan, duygusuz çipler arasında, soru senfonileriyle, bir gün sonrasını bile kurtaramayacak sanal rahatlamalar yaşıyor dersiniz?!
Işık ve sevgiyle…