“Romans” – Albüm Şarkı Sözleri

AKŞAMÜSTLERİ

Akşam üstleri;
yıldızlar, ufukta birer birer belirir

Akşam üstleri;
mor-mavi enginler, usul usul kararır
Yine yalnız kumsallar, yazdan kalan masallar
Üşüyorum nerdesin, nerdesin?

Akşam üstleri;
uzaklardan bir gemi geçer, sana doğru gider

Akşam üstleri;
bir şimşek çakar, yıldız kayar, senden bunlar
Nerdesin…?

Gözlerim derinlerde, aramızda tül perde
Biliyorum nerdesin: güneşin battığı yerde

Akşam üstleri;
biter geceler gelir ardında hep sabah var

MERHABA KORİDOR

Kaç kez evinizin önünden geçtim
                bayram giysileriyle.
Siz dans ediyordunuz
dışarısı soğuktu.
Bir pencere vardı aramızda
Işığı söndürüp gezmelere gittiniz.
Kaç kez çiçekler bıraktım kapınıza
                yoktunuz !
Kapınızı çaldım çırılçıplak
                görmediniz !

Şimdi siz,
en çılgın sevişmelerin ateşli rakkasesi
                dönüyorsunuz.
Dönüyorsunuz etrafımda.
Elleriniz varmış,
ellerinizle güller sunarak.
Derin bir sevda ile gözlerinizde
dönüyorsunuz
çırılçıplak teninizde
ışıklı tüller uçarak.
Ben, koridorun öteki ucundayım
sizin yolunuz uzun lakin.
Ben, sevda rüzgarında,
sizde, sessizlik hakim.
Kavuşmamız şarkı şarkı olacak.
                              Yürüyün.
                              Öyle çılgın…
                              Öyle sakin…

GÜL KOKULU ÇEYİZ SANDIĞI

Hayallerimin sedef kapısını açınca
         gül kokusu
         döndürür başımı
Solgun, nazlı rüzgarda
Saçında çiçeklerle
     gelirsin bana.

     Gül kokulu çeyiz sandığı
Yalnız gecelerde
      Kıvranırken
     dalga dalga

Gül kokulu çeyiz sandığını açınca
Solgun, nazlı rüzgarda
    Saçında çiçeklerle
     gelirsin bana.

Ve
     örteriz üzerimize
   geceyi.
     Unut bunları !
     Unut bunları

Hayalleri, yalanları 
     ez / ez / ez
     Çiçekleri
            Ez !
     Onbir pondluk ökçelerle
Güzellikleri çerçeveler gibi
     boya dudaklarını
     Kır aynaları
     Kır / kır / kır /
     Kır /
Kopar bağlarını.

Bir omuzunu
     göz kırpar gibi
açıkta bırak
     Birşeyleri savur,
     Birşeyleri yak !!

Yüreğini kapa
     Ne kaldıysa
        Senden sana
           Benden sana

Sıkı sıkıya / Sıkı sıkıya / Sıkı sıkıya

'Tamamlanınca eksik kalıyor birşeyler'…

Sarıl Sarmaşık Sarı Gülüm

Bir gül yaprağı değil misin sen ?
Sen de geçeceksin…
Bahar yağmurları dökülecek gözlerinden,
                 dineceksin…
Kanatlarımdan kopan bir tüy gibi
Yere ineceksin…
Bir gökkuşağı uzanacak benden,
                 bineceksin…
Eteklerinde yıldızlar olacak,
                 yürüyeceksin…
Sorularının yanıtı olacak bir bakış,
Seveceksin.
'Yaklaş' diyeceğim gecenin bir yerinden,
Sesim yankılanacak koridorlarda,
                 Ürpereceksin
Göz kapakları açılacak ağır ağır yüreğinin…
'Yaklaş' diyeceğim taa derinden,
                Gönlümün koridorlarına gireceksin.

Yaklaş ey sevgili…
Yaklaş en güzel aşk…
Sarıl, sarmaşık sarı gülüm…

Pencereler olacak taş duvarlarda
herbirinde değişik manzaralar…
Her gün başka sen
Değişik durumlarda
Yürü, sen başkasın
oyalanma küçük mutluluklarla
Yaklaş… Yaklaş… Biraz daha,
Bak ne söyleyeceğim kulağına
      "Konuşmasan da olur
      Yavaşça aralansın dudakların
      Yaklaş, su sızmasın aramızdan
      Sırılsıklam olalım terden…
      Sen ve ben herşey olalım bu gece…
      Geçelim kendimizden…

      Fısılda aralansın dudakların,
      Bir gül yaprağı değil misin sen?.."

Yaklaş ey sevgili… Yaklaş…
Sarıl sarmaşık sarı gülüm…

KRİZALİT KRİSTALİN

Rüzgar çan sesli bir uçurumda
Krizalit Kristalin
Hiç görmediğim birşeye
benziyordu.
Gölgeler diyarı
İç içe geçmiş labirent bilmeceler
Hızla beliren tuhaf/anlamsız şekiller
        Krizalit Kristalin
                    Kaybolup gidiyordu.

Rüzgar çanı
            sesleri
uğuldarken
                 durdum.

Ruhum bedenimden geçip giderken
            kendime baktım.
Krizalit Kristalin
                 Neydi
Krizalit Kristalin
                 Ben Neydim

Uğultular büyüyordu
        Kristalin Kristalin
                 Beni
                       içine alıyordu.

İKİ DUVAR ARASINDA

Anılar,
cıvıl cıvıl koşmayın peşimden
giymeyin en şuh elbiseleri boşa.

Anılar,
uçuk uçuk inmeyin göklerden
giyemem o deli gömleğini bir daha.

Şimdi çiziyorum kendi hayalimi
gölgeler tutuşmuş çığlıklarla yanıyor
     Durmalı /
        Susmalı /
            Yürümeli /
                Gitmeli
     Haykırmalı belki de !

     Kapılmalı /
         Unutmalı /
               Gitmeli
                    Kanat seslerine…

Sen orada iki duvar arasında
Sen orda duvarlar arasında
     Kapılmalı /
         Unutmalı /
               Gitmeli
                    Kanat seslerine…

Neleri ördük, çözerken bağladık
Nelere güldük, nelere ağladık.
     Gülmeli /
          Geçmeli /
               Gitmeli…
     Haykırmalı belki de !

          Uzan şöyle sevgilim
          Bulut çimenlerine
          Masmavi bir uyku insin
          Gözlerine
          İlahiler duyacaksın düşlerinde
                            Uyan !
 
         Üzerinde bulutlardan bir gelinlik
         Adını haykıracağım bir tepede…

GECE PERİSİ

Denize açılan penceresi olan
     ama bütün her tarafı pencere
Tül perdeleri uçuşan
     uçuk mavi…
İnanılmaz güzel bir oda.

Biraz önce o odada su varmış,
deniz…
Oraya kadar gelmiş,
bütün odayı kaplamış
Ama ondan sonra zaman gelince çekilmiş.
Denizin bıraktığı neler var…
     Olamaz !
İnanılmaz… Böyle…
Tutuyorum bi tane deniz kabuğu
Kocaman…
Ve nasıl söyleyeyim sana.
     İncecik
Porselenden daha ince.
Daha da ince.

Hani biz deniz kenarına gidince
şu kadarcık şu kadarcık sarı şeyler buluyorduk
Hatırladın mı ?
Onlardan daha ince !
İncecik !
Hiç bir maddede olamayacak kadar ince
Üç tane iç içe girmiş
Sen onu bir zannediyorsun.

     Kocaman bir deniz minaresi
Ah !
görüyorum onları, sana göstermek istiyorum
Hiii !!!
Dilim tutuluyor, ne söyleyeceğimi şaşırıyorum
– O kadın da arkamda-
Böyle bir tanesini
     hafifçe elime alıyorum…
Elime aldığım anda tuz-buz oluyor.
Birkaç tane parçası kalıyor
Onun içinden bi tane daha çıkıyor.
O da kırılıyor, o da kırılıyor…
Ama diyorum; "Neden bunu elime aldım ?
O kadar güzeldi ki" !…
Sana göstermek istiyorum
     Ve sen gelmeyi o tarafa
                        hiç düşünmüyorsun.
Mecburen onu elime alıyorum
Ama elime aldığımda kırılıyor. Her taraf dolu…

Ninni Sevgilim

     Şu ışığı yanan,
     Şu dökük olan
     Şu perdesi yarı açık,
     Şu sımsıkı kapalı
     Şu camlı çerçevesi kırık,
Senin için bütün pencereler
     Arşınla sokakları,
     Birini tıklat.
     Kapıyı ben açacağım,
         Tanıyamayacaksın
     Yüzüm gözüm başka olacak
     Bana, benden kaçtığını söyleyeceksin…
         Sonra sevişeceksin.
     Aklın bende olacak
                 bileceğim.
     Birimizden birimize
     'duygusuz' diyeceksin.

Sislerin içinde rastgele
Buluşuyoruz
Bin şüphe içinde öylesi
Tanışıyoruz

Ellerim senden ötelere uzanır,
seni yakalayamam bir türlü.
Heryerde sen/herşeyde sen
              hangisini seçeyim?..

Sevgilim heryerdeyiz
ben de öyleyim.
Gecen, yalnızlığın, sislerin
                Benim.
Dağıt/Bitir herşeyi
          Yine karşındayım…
Bütün kaçışlarında arkandayım.

Bana koştuğunun farkındayım…

          Bir hay-huy içinde rasgele
koşuşuyoruz.
Sevgiye doymadan herşeye
          Alışıyoruz.

         Kollarında uyutma beni,
         Beklediğim bu değildi.

İlhan İrem Official Web