Radyoaktif
Sana bir dünya yolladım
Yaldızlı bi bayram
Paketinde…
Aldın mı?..
Cırcır böcekleri
Harelenmiş atomlu bahçelerde…
Güz gelmiş…
Oda soğuk…
Duydun mu?..
Gördün mü?..
Üşüdün…
Mü?..
Geceyi ambalajlayıp
Yatağa yüklemiştim…
Telefon yırttı koliyi…
Uyandın mı?..
Gittin mi?..
Geldin mi?..
Seviştin mi?..
Düşlerde nikahsız kocanla…
Seviştin…
Mi?..
Çıkıpta
Karşı bulutların bi yerinden…
Çarşafın üstünde,
Grubun sol yanından
Uçaklar geçti bugün başımızdan…
Hep inen… Hep inen…
Gidenlerin sesleri
Çürük-çarık…
Ve biz iki sarmal,
Güneşin merkezine teğet…
Uçtuk…
Onlar inerken-binerken!..
Bi bekçi vardı… Kürt…
Bizi parka aldı…
Radyoaktif sonrası o plajda
Çay içtik…
Babandan konuştuk…
Olmayanlardan,
Olacaklardan…
Sonra,
Olmayacak bir yere bıraktım seni…
Bıraktın beni…
Tam derken "son!.."
Ambalajı yırttı telefon…
Açıldı "Fragile" yazılı kapaklar…
Çok ince detaylar saçıldı
Yerlere…
Ve sevgi…
Ve hasret…
Ve şüphe…
Tulumbacılar
Söndürmeye uğraşmasınlar yangınları…
Gittiysen-gitmişsindir…
Geldiysen-gelmiş…
Sevdiysen-sevmiş…
Bir adam var,
Parke taşlı bir yokuşta…
Üstü başı kok kömürü,
Yanık karası
Küller ellerinde…
Ve bir duşun vanası
Lambanın direğinde…
Gecede ışık…
Huzmelerde soğuk duş…
Adam kaldı…
Kaldı…
Kaldır…
Kaldırımda…
İlk otobüslerin şoförleri uyuyor daha…
Kobaylar bildiri dağtıyor
"İşçi sınıfının zaferi" üstüne…
Güze karışmış bir fısıltı
Tüm paranoyak duygular…
Bir şeye "yok" demek için
Önceden bilmek gerek
"Var" olduğunu…
Demek ki Allah var…
Olmadığını sandığın
Herşey var aslında…
Yarın bi gün bulacağız…
Var demek için birşeye
Yokluğunu bilmeli önceden…
Demek ki varsın…
Ben de varım!..
Önceden de vardım…
Yürü!..
Ben vardım…
Sen yoldasın…
Evine dön!..
Uyu…
Kaza kurşunlu polisler geziyor
Sokaklarda…
Varsın… Artık…
Varsın yollar Yeşilköy akşamlarına…
Yokolma!..