Olay

Baba:

"İşte böye Uğur bey… Almanlar çocuklarımı benden kopardı heim lara koydular…"

Uğur bey.

"Neden aldılar çocuklarınızı? Dayak falan?"

Baba:

"Biz de bilmiyoruz efendim… Ben bütün babalık görevlerimi yerine getirdim… Ayda belki bir kez babalık görevi olarak dövmüşümdür…

Düşünce:

(Dayak… Babalık görevi"…?…)

"Evet dayak… Dört gün okuldan kaçmışlardı, o zaman dövdüm… Babalık gereği…"

Uğur bey:

"Neden kaçmışlar okuldan?"

Baba:

"Ezildiklerini söylüyorlardı efendim… Almanlar eziyorlarmış…"

Uğur bey:

"Siz baskı yapıyor muydunuz çocuklarınıza?"

Baba;

"Hayır efendim… Ben hep mutlulukla davrandım çocuklarıma. Ama onlar okulda o kadar çok şey öğrendiler ki!.. Bizleri beğenmez oldular…"

Düşünce:

(Öğrenmek… Okul!..)

Çocuk:

Evet Uğur abi, bu Almanlar bizim gibi değil… Başka bunlar… Biz alman gençleri gibi davrandıkça onlar bizi aralarına alıyor… Ailelerimiz kızıyor bu sefer de… Şaşırdık kaldık abicim… Köprü ortası balıkçılarına döndük… Neyiz biz? Alman mı Türk mü?..

Uğur bey:

"Peki özlüyormusunuz çocuklarınızı?.."

Baba:

"Özlemezmiyim efendim… Özlemek ne kelime ? Ama onlar özgürlük denen O şeyi tatmışlar bir kere!.."

Düşünce:

(Özgürlükten daha önemli ne var ki insan için?..)

Çocuk:

"Buralarda her şey serbest be abi!.."

Düşünce:

(Madem ki gelenek-görenek demişiz… Neden boşvermişiz? Gönderdiklerimizi mi boşvermişiz?… Boşverdiklerimizi mi göndermişiz?..)

Baba:

"Yabancı çevreye özeniyor çocuklarımız.."

(Kendi çevresinde kendince yaşayacağı ortam var mı çocuğun?)

Uğur bey:

"Küpe müpe ha!.. cık cık cık…

Baba:

"Bu bi şey değil… Eskiden saçları da boyalıydı…"

Çocuk:

"Burda herşey serbest be abi!.."

Uğur bey:

"Neden özeniyor sizce yabancılara çocuklar?..

Düşünce:

(Uğur bey bırak numarayı sen de biliyorsun gençlerin neden özendiklerini… İnsanın bilmediği korktuğu şeylere gizli gizli bilenir iştahı… Kötü şeylere alışıyorlarmış… Dilimizi, dinimizi unutuyorlarmış… mış… mış… Gençliği kendine çekmek için, bir sürü müzik aletinden başka, neredeyse şovlara başlayacak kilise… Biz se asırlardan beri, aydınlık düşünceli gençlerin anlayacağı dile döndüremedik camilerimizi…

Koy kendi güzelim geleneklerini bir kefeye… Batıyı da aynen öbür kefeye… Çocuklar karar versin özgürce…

İki şey birbirine ters geliyorsa birinden biri geridir mutlak… Ya tamamen ayıralım kefeleri, yaşıyalım gelenekleri -ki bu imkansız… Çağ ilerliyor durmadan- Ya da sessizce birleştirelim kefeleri…

İlhan İrem Official Web