Kapı Aralığından
Pencereden bakıyorum, islenmiş İstanbul. Kediler köpekler çöpleri dağıtıyor sokaklara…
Köşeden pantalonunun düğmelerini ilikleyerek yola koyuluyor birisi.
Diğeri genzini temizliyor…
Biri işemiş, diğeri tükürecek.
Yeşile aldanıp geçmeye kalkan birisi çamurlarını temizliyor üzerinden, kırmızıda geçip giden otomobilin.
Sokaklarımda temizlik ve huzur yerine pislik, kemlik, katakulli, yazın "padadiez, soğan", kışın "mandalina portakal" feryatları…
Minareli gece hoparlörlerini şikayet bile edemem artık.
Boğazın derinliklerinde unutulup giden batıkta yirmi bin koyun yatıyor… Montrö… Körfezlerde katran.
Karşı tepelerdeki eski yeşilliklerde tuğlalı iğrenç siteler…
Kola, bira kutuları tıngırdatılıyor otomatik camlardan…
Ve kalın, kabullenmiş, tepkisiz, melül bakışlar…
Aptallık oranı yüzde doksandokuzondadokuz…
Manzarayı umumiye bu.
1980'den sonra yozlaştık birdenbire?
Gerilere gittik mi ağır ağır ilerlerken?
Gittik.
Hamhalat bir liberalizm olurdu bu geri gidişin kucağına…
Onun eteklerinde özel kanallar, Türkilizce, 900'lü telefonlar…
Gençler, yaşlılar, aydınlar, sanatçılar "Ben zengini severim" buyruğunu tavaf ediyorlar yıllardır…
İlişkiler böyle kirlendi…
Ders kitaplarına Nazım Hikmet'i , Kemal Tahir'i, Aziz Nesin'i koysunlar. CMUK uygulansın dört başı mağmur… Hatta İLO, Başkan baba adaylarını, köftecileri aşıp çıksın meclisten…
Yine de demokrasi, insan hakları, AT iniş yapamaz, çağdaşlığı "gibi olmak" zanneden, özünü kaybetmiş, kötü Amerikan kopyası bu ülkenin zeminine…
Bırakın everenselliği, yaşam sebebini kaybetmiş, zekâ seviyesinden şüphe edilen bu toplumun büyük bir kesimine -şimdilik- çevreciliği derinlemesine anlatmak mümkün değil…
En baştan, "Dünya evimizdir, sokaklara tükürmeyin, işemeyin, çöp atmayın, gürültü etmeyin"den başlamak gerek…
Ekranlarda, reklamlarda köşe dönücülüğe çanak tutan sanatçıları gözlemleyin….
Para hangi çantada?..
Hangi televizyon efsane?…
Süpermarket koridorlarında dev ketçap şişesiyle koşturanları…
Bu neyin ayrıntısı? Bu gözler kimin gözü?
Bilin çevirin, kazanın…
İstemezüüük!.. İsterüüük!..
Hep umut var korkmayın… "Tükenmez elbet insan…"
İnanıyorsanız kendinize, sizden başka bıkmamış, aldırmazlık tepelerine çıkmamış, -akıllıca tükenmemiş- yüz kişi saysanıza…
Elli?.. Otuz?..
Çok daha mı fazla?…
Nerdesiniz?.. Öyle, -yılda bir kez- olmuyor.
Sonsöz özel gündemimden…
Türk pop müziği niye hamle yaptı sanıyorsunuz?..
Niye çocuk şarkıları?..
Dinliyorsunuz……