İris
O kapanışları verdin kaygan gecelerime.
Yanlış terler döktüm, doğru umutlara…
“İris” bilir bütün bunları.
İlk onundu gülkurusu koridorlar.
Siyahtı, parlak tüyleri vardı,
Sönük deniz feneriydi bakışları.
Asıl geceleri,
morlukları, yıldızları göremedi.
Geçmişin cemaatiyle beraber,
Maskeli baloların merasim giysileriyle
Gökyüzüne bakıyorlar hala.
Son çığlıklarımı dinliyorlar.
Korkusuzca ışınlanmadan önceki,
Kara yıldızlara.
Sen bana açılışları verdin,
Kapatıp komedi perdelerini.
Uçuşan düşünceler derin doruklarda.
Hiç bilmediğim renklerin hafifliğinde,
-Ağırlık sandığım önceleri-
kanatlar verdin.
Hiçbiri, hiçkimse yokken gülüştük…
Neler konuşmadık trans akşamlarında.
Beni içine aldın,
kara deliklerden geçtim.
Ardımda ışıklı bir koridor bırakarak
Cennet bahçelerine geldim.