Eppur Si Mouve
Biz ölmüşüz güya !
Ama duyanlar duyuyor.
Yanık ağaçlar
hala şarkılar söylüyormuş
rüzgarla…
Kapanmış, kısılmışız da,
ten çekimli duvarların dibinde büzülmüşüz.
Çarmıha gerdiler bizi,
ertesi sabah orada yoktuk !
Anla ki, yaşıyoruz… Seviyoruz !
Vücudumuzdan sıcak bir köprü uzanıyor dalgalara.
Olanca paniğiyle hastalıklı dünya hayatının
Düşünürken seçim şansımızı yitirdiğimizi.
Yakınımızda hissettik davetkar sıcaklığını.
Sırtımız dikenli tellerle kavruldu, elektrikli…
Ah ! Hayaller kurduk.
İflah olmaz duygularla şeytansı tüneller kazdık…
Sana ulaştık.
Başımızın üstünde yasak meyvalar şerbetlenmekte.
Şimdi gideceğim… Beni özleyeceksin.
Kalsam, cüretkar dokunuşlarla, “hemen git” diyeceksin.
Oldu bi kere !
Gizliden gizliye bir buluşma yaşadık.
Sen hiç söylemedin…
Ben hiçbirşey anlamadım zaten.
Sadece bir ölü,
bir ara gözünü açtı yeni aşklara…
Kapattı sonra !
Sonsuzluklarda, ele avuca sığmaz, tarifsiz buluşmalar.
Uyuyoruz, herşeyden haberli…
Gülüyoruz.
Çoktan sabahlanmış düşsel vuslatlar !
Rehavetli sarısıcak gevşemelerden uzak,
adressiz mektuplar…
Birbirimizi arıyoruz.