Destur…

«Yola çıkacak araçlarda takoz, zincir ve çekme halatı bulundurulmak mecburidir… »

«İkaz ışıklan olan yerlerde sürücülerin dikkatli seyretmesi gerekmektedir…» 

– Kardeşim direksiyonu tutsana… Çek ellerini başının arkasından… 

– Sana ne kardeşim?.. Radyoyu duymadın mı?.. Dikkatle seyrediyoruz işte… Bakalım n'olacak?.. 

– Kardeşim sen kırk yıllık kaptan şoförsün… Seyretmek öyle seyretmek değil. Gitmek… İlerlemek yani… 

– Gidiyoruz ya…

– Direksiyonu tut… Uçurum var… 

– Korkma, ben bu dağlardan az geçmedim… Yolu kendisi bulur tekerlekler… 

– Yahu olur mu öyle şey?.. Bak bi otobüs insanız… Bize acı… 

– Korkma dedik ya… Geçeceğiz sabret… Muavin, koy bakayım teybe acılı bi kaset… 

«Ölürsem kabrime gelme istemeeem» 

– Kaptan karşıdan gelen… 

– Gelsin… Görüyorum… 

«Yaşamak bu değil, yaşamıyorum»

– Kaptan çarpacak!.. Sağa kır şunu… 

«Dom dom kurşunu» 

– Kaptan uçurum… Viraj… Sıkı tut şu direksiyonu… 

«Dom dom kurşunu»

– Hey yavrum be… Var mı Des-tur turizmi geçecek babayiğit?..

– Kaptan yarışın sırası değil… Çoluk-çocuk var…

– Olur mu be… Nasıl geçer beni?.. Nasıl geçer?.. 

«Bu da geçer» 

«Trin trin ni nom«

– Kaptan buz var kayıyor… Kayıyoruz… 

– Korkma görüyoruz… 

– Kayıyoruz… 

– Kayıyor… 

– Kayı… 

– Kay…

– Ay… Ay… Ay… 

 

– Evet abi, ben şoförüm… Bi şey hatırlamıyorum… Bi patlama oldu… Bayılmışım… Gözümü hastanede açtım…

…………………….

– Beş kişimi kurtuldu?.. Ya öteki otobüs?..

…………………….

– Hepsi öldü mü -.. Hay allah… Ama ben demiştim… Destur turizmle yarışılmaz diye…

İlhan İrem Official Web