“1945”

Bir tepe…

Gözü dönük…

Meme…

Ya da rüzgar saçlı bir büyücü karı…

Tek bir göz…

Tepede…

Tepegöz…

Dönüyor dört…

Ötede,

Beyaz ciponları,

Kedi merdiveni rulolarıyla

Graponlu

Japon küçükleri var…

Mitralyozun yanındaki buğulu spottan

Cam kırıkları fırlıyor…

Yarılıyor çocukların ayakları…

Taze bir kan kokusu

Melon şapkalar dolusu…

Ve cam kırıkları

Dolduruyor yarıkları…

Uzak doğuya uçan bir halı…

Minicik bir "kaset çalar"

"Yürüyen adam…"

Japon malı…

Daha öteye

İki çizgi çekilmiş…

Paralel gibi…

Biraz 

Çapraz…

Biri siyah…

Öteki beyaz…

Biri püskü…

Biri gıcır…

İki bilgisayar…

İki ayrı çizgi…

İki ayrı -kod- numarası…

(1945………….2945)

Birincisi

Varlığı yok ediyor,

İkincisi

Yokluğu……..

Yokluğu getiriyor bugünlere…

Ve (var) ediyor…

Beyaz bi kağıt üzerinde…

Denize atın…

Atın konserveli ciğfeliğinizi…

Savaşacak birşey kalmadı…

Bakın…

Çıkarın miğferinizi…

Metronomun en üstüne çektim sarkacı…

Şimdi ninemin yağlı kalçaları gibi

Bıngıldak bir miskintiyle

Yürüyor zaman…

Ağır… Vıcık-vıcık…

Üstelik geriye…

Nereye?……

İlhan İrem Official Web