Şiirce Yazı

Mavi kırlentlerde siyah ayçiçeği desenleri vardı… Ağır çini soba homurdanmadan yanıyordu… Mağrur… Karşı blokların camsız… Boyasız… Şekilsiz betonuna kış güneşi doluşmuştu…

İçerden bakınca dışarısı yaz gibiydi… Ve buğulu bir bardakta parmak izleriydi gökyüzünde bulutlar…

Belki de düşümün görüntüsüydü herşey… İzler de, buğular da penceredeydi… Yine de bir gerçek var;

Sarı ve siyahtan oluşan bir gece yaklaşıyor… Bir gece ağır savaş postallarıyla geçecek üstümüzden… Tank paletleri ekvatorunu tamamlıyor dünyanın… Karabiber gibi bir gece ile hapşuracak insanlar… Ve "çok yaşa" demeye gücü yetmeyecek kimselerin…

Ahmakça savaşı sürerken kardeşlerin…

Ömür uzatmaya çalışıyor üç-beş beyin…

Hay ben içine… Böylesi çelişkinin…

İlhan İrem Official Web